Sanal dünyada yapılan alışveriş artık reel dünya pazarı ile yarışabilir seviyeye ulaşmıştır. İnternet artık tabir-i caize her türlü ürüne ve hizmete ulaşabileceğimiz bir bitpazarı haline gelmiştir. Her şeyin alınıp satıldığı elektronik ticaretin hızına reel para birimleri ayak uyduramamış ve bu durum elektronik ticaretin kendi para birimini yaratmasına yol açmıştır. Bilişim dünyasında “Bitcoin” olarak adlandırılan sanal para birimi herhangi bir devlete bağlı olmayan, merkez bankası ve regülasyonu olmayan elektronik para birimidir. Satoshi Nakamato isimli bir şahıs tarafından 2009 yılında bulunduğu iddia edilmektedir. Genel bir bilgi vermek gerekirse Bitcoin ile kimlik bilgileri açıklanamadan para transferi yapılabiliyor ve sanal cüzdanlarda saklanabiliyor. Bitcoin ilk oluşturulduğunda sınır koyulmuştur. Toplamda 21 milyondan fazla Bitcoin tedavüle giremez. Şuan 9 milyona yakın Bitcoin’in tedavülde olduğu tahmin ediliyor. Bitcoin transferlerinde kimlik bilgilerinin tutulmaması nedeniyle kara para aklama ve uyuşturucu madde teminini kolaylaştırdığından bahisle hukuki açıdan eleştirmek mümkündür. Ancak sırf bu gerekçelerle tedavülünün sınırlandırılması veya kısıtlanması doğru değildir.

Bitcoin’in ülkemizdeki durumuna gelirsek 27.06.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 6493 Sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ile mevzuatımıza elektronik para adı altında giriş yapmıştır. Aslında burada kastedilen aslında Bitcoin değil Webmoney ve Paypal gibi kuruluşlardır ancak yorum ile bu kanunun uygulama alanını Bitcoin çerçevesinde genişletebiliriz. Yayımlanan Kanun ile elektronik para ihraç eden veya eletronik ödeme hizmeti sunan kuruluşların belirli bir süre içerisinde BDDK’ya başvurma zorunluluğu kabul edilmiştir. Bu kanun ile Paypal ve Webmoney benzeri kuruluşlar artık Türkiye’de temsilcilik açmak zorunda bırakılmışlardır.

6493 Sayılı Kanunu’n yürürlüğe girmesi ile Bitcoin’in de tanınacağı hususu akıllara gelmişse de BDDK yaptığı açıklama ile Bitcoin kullanımının Türk Mevzuatına uygun olmadığını bu nedenle hizmeti veren web siteleri hakkında yaptırım talep edileceğini belirtmiştir. Bitcoin’in negatif yönleri arasında karşılığı için güvence verilmemesi, kullanıcıların kimliğinin bilinmemesi nedeniyle yasadışı faaliyetlerin kullanımına uygun olması sayılabilir. Bu hususlar hukuki açıdan Bitcoin’in sağlam temellere oturtulmadığının göstergesidir. Ancak bilişim sektörünün ve elektronik ticaretin hızı düşünüldüğünde devletlerin Bitcoin dolaşımını durduramayacağı da açıkça ortadadır. Bu nedenle Bitcoin kullanımı nı kısıtlama çabaları yerine kullanıcıların haklarını koruyacak şekilde güvenceler sağlanması kanaatimizce daha sağlıklı ve mantıklı bir yoldur. Zira devletler kısıtlamaya çalıştıkça yasadışı kullanım çok daha büyük boyutlara ulaşacaktır.