13 Eylül 2012 Perşembe

12/13 Karşıyaka Süper Lig Yolu Volume 4567456098534


Aslında bu tarz yazılar lig başlamadan önce yazılır ama malumunuz yumurta kapıya dayanmadan kıçımı kaldırmam mantığı ile transfer dönemini kullanan yöneticilerimiz son güne kadar transfer yaptığı için bizde yumurtaları görmeden takımla ilgili 2 satır yazamıyoruz. Hee yazmaya yazarız, sonuçta ne olacağını az çok biliyoruz; yine ekran başında saçımızı başımızı yolup tırnaklarımızı kemireceğiz, açık tribünde koltukları tekmelerken ya kırılırsa diyeceğiz yani siz üzülebilirsiniz ama biz kahroluyoruz pankartı hazır kıta bekliyor olacak. Belki bu sene o gece olacak ama yine de cinnetlerden cinnet beğenip öyle süper lige öyle çıkacağız. Ama yine de hiç birşey olmamış gibi takımla, kadro yapısı ile ilgili teknik, taktik bi' şeyler yazmak gereği duymuyor değilim ve işte yazıyorum.

Geçen seneki pozisyon üretemeyen, üretsede atamayan, atsada cinnetten sevindirmeyen, sevindirsede 5 dakika sonra delirten, amaçsız ama amacı var gibi ara ara maç kazanıp hesaba kitaba sokan, en sonunda uçurumun kenarına gelip oradan geri dönen takımı gördükten sonra bu sene ki 4 puanlı başlangıç ve kadronun daha elle tutulur olması ve 2 hafta olmasına rağmen pas yapmaya çalışması bile nisan-mayıs için heveslendirmeye yetiyor. En azından geçen seneye göre ilk 11'inden Necati, Fatih ve Ahmet Burak dışında 8 oyuncusu değişen bi' takım için 2 haftada 4 puanla yola devam etmek ilk haftaları minimum kayıpla atlatmak adına güzel oldu.

O sene bu sene o gece de bu sene diyeceksek;  İçerde Ankaragücü sonra Buca maçı var ki nerede olduğunun önemi yok gerekirse Uzay Atatürk Olimpiyatta oynayalım hiç fark etmez.  Eğer bu 2 maçtan 6 puan çıkarabilirsek, kağıt üstünde Manisa ile birlikte şimdilik benim gördüğüm en alternatifli, silahı bol hem gerçek hem mecazi olarak derin bi' kadroya sahip 1461 Trabzon ile içerde oynayacağımız maç ultra önem taşıyacak. O maça 10 puan ile çıkmak demek, 1461 maçında zirvenin taliplisine "hop uşağım bi' dur hele bu ne acelen bi' soluklan" deyip ince ayarı vermenin dolaylı yoldan da diğer rakiplere mesajı göndermenin fırsatı olacaktır. Yani 1 puan bile o maçta kıymetlidir, nimettir nimet, bulursan öp, 3 kez alnına koy, sonra da koy kesene 1 puan lazım olur Nisan-Mayıs aylarında. Bu arada 1461 takımı ligi 1. bitirse bile Trabzonspor'dan dolayı süper lige çıkamayacak, misal Barcelona Athletic...

17 haftalık ilk yarıyı 25-30 puan arası bi' nokta da kapatmak devre de yapılacak 1-2 yaratıcı oyuncu takviyesi ile play-off oynamayı garanti eder. 30-35 puan ise ilk 2'den direk çıkma hayalleri kurdurur yalan yok. Ama burada atıp tutmayla, onu yeneriz bunu ipe dizeriz falan pişman demeyle bakkal defteri mantığıyla hesap yapmayla ne play-off'a kalınıyor ne de ligde kalınabiliyor. Bakalım takım ne durumda...

Peki takımın şu anki durumu ve manzarası nasıl?

Makukula transferi hedefe ulaşmak adına daha istekli olunduğunun somut hamlesi. Ancak bu tip santraforların iş yapabilmesi için etrafının yaratıcı, öne doğru oynamayı bilen en az 2 oyuncu ile süslenmesi gerekiyor. Bi' diğer yöntem de oyunu ingilizler gibi sürekli kanatlara ve yapılacak sağlı sollu ortalarla sonuca götürmek. Her iki yolda da Dalmat'ın ortaya koyacağı performans o gecenin bu sene mi başka sene mi olacağını belirleyecek.

Takım olarak geçen seneki Cihan, Erhan Şentürk gibi yaratıcı oyuncularımız yok. Ama geçen seneye göre daha güven veren daha çok mücadele eden ve 1 puan cepte başlayan bi' takım var. Bu noktada takımı bi' üst seviyeye çıkarmak Cihat hocanın Makukula etrafında tasarlayacağı oyun planına bağlı olarak değişkenlik gösterecek. Ama tekrar yazmakta fayda var, maça 1 puan cepte başlamak püf nokta çünkü geride kalan 2 haftadan ortaya çıkan en net mesaj buydu. 


Benim takımdan beklediğim oyun Urfa'da ki oyunun biraz daha üstüne koyarak, daha fazla pozisyona giren ama ailecek hücum etmeyen daha çok kontrollü oynayan bi' görüntü. Bu kadro kalitesi ile önde basıp tek kale top oynamak mümkün değil. Onu şu anda yapabilecek takımlar, Manisa, 1461, biraz Rize, belki Adana ve Bolu zaten bu 5 takımın yanında bizi de eklediğimizde play-off ve ilk 2 resmi ortaya çıkıyor. 

Ama kimseyi kandırmaya gerek yok. Ultra+mega+über bi' mucize olmadığı takdirde devreyi nasıl bitirdiğinin önemi olmaksızın şu kadro yapısının süper lige çıkmasının imkanı yok. Kesinlikle hücumcu 1 sol orta saha ve Adnan-Fatih ikilisini yedek bırakacak merkez orta saha gerekli ama bunlarlar bitse iyi. Makukula içinde alternatif yaratmak gerek çünkü neredeyse 40 maçlık sezonda tek adamla devam etmek olmaz. Şimdi hemen Bahanene diyenler olacak bende onlara banane olum Banahene'den diyorum ve dağıtıyorum.

Gönlümden geçen orta ikilide Taha ve Erdi'nin oynaması ama bu şekilde oynarlar, oynatırlar bunu da yaparlar diye öyle yazdım. Ama sen yine de oynaması gerekeni bil o sana yeter.

Dediğim gibi play-off yapmak öncelikli hedef olmalı, gerçekçi olmak ve ilk 2 den direk çıkamayacak olmanın farkında olmak lazım. Yoksa play-off bile yalan olur. Araya sıkıştıralım devrede kesin transfer lazım, gol ve gol yolları bakanı gibi bi' şey varsa tanıyan bilen gönderin bu taraflara..Ne diyorduk, bakarsın devreyi ilk 3 te kapatırsın ama bu kimseyi yanıltmamalı, resim elimizde, malzeme ortada, durduk yere birbirimizi kandırmaya gerek yok. Önce 1 puan sonrası play-off ve o gece inşallah bu sene..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder